Özü Sözü Bir,Dürüstlüğü Kendine İlke Edinmiş,Dil,Din,Irk,Mezhep,Cinsiyet Ayrımı Yapmaksızın,İnsana İnsan Olduğu İçin Değer Veren Tüm Canlara Selam Olsun..HOŞGELDİNİZ..EROL BABA

DENIZ YILDIZI'NIN ÖYKÜSÜ (23 KASIM 2007)

" Bir adam, okyanus sahilinde yürüyüş yaparken denize telaşla birşeyler atan birine rastlar.
Biraz daha yaklaşınca, bu kişinin, sahile vurmuş deniz yıldızlarını denize attığını farkeder ve " Niçin bu deniz yıldızlarını denize atıyorsunuz?" diye sorar.
Topladıklarını hızla denize atmaya devam eden kişi, " Yaşamaları için." yanıtını verince, adam şaşkınlıkla, " İyi ama burada binlerce deniz yıldızı var. Hepsini atmanıza olanak yok. Sizin bunları denize atmanız neyi fark ettirecektir?" der.
Yerden bir deniz yıldızı daha alıp denize atan kişi, " Bak, onun için çok şey fark etti." karşılığını verir."

Not:Yaziyi gönderen dostumuza tesekkürler

SİYAHA NAZİRE (16 Mayıs 2007) / ŞENOL CANDEMİR

Beni tanıyanlar iyi bilirler sarı-kırmızı renklere olan aşkımı. Aslında aşırı fanatik olmasam da gönlümde özel yerleri vardır bu renklerin. Fakat renklerin içinde, takımımın formasında da yer alan bir renk var ki ben asıl onun meftunuyumdur... KIRMIZI... Siyah gibi karanlık şeyler düşündürmez bana kırmızı. Gül gibi, kan gibi, yarin dudakları gibi kırmızı... Geceler kırmızıdır aslında siyah bilenlerin aksine.... Şarap gibi, ateş gibi, aşk gibi kırmızı... Gözyaşları da kırmızıdır sevda uğruna akıtıldıysa eğer....Hasret gibi, acı gibi, bayrak gibi kırmızı...Özgürlük uğruna, vatan uğruna atıldıysa adımlar kınından çekilen kılıç kırmızı...Ben yorulduğumda, üzüldüğümde veya soluksuz hissettiğimde kendimi çekilmem öyle kuytu köşelerin karanlık koyunlarına, sokulmam siyahın kara bağrına. Gözlerimi yumarım onun yerine... Yari düşünürüm kırmızılar içinde. Hayat vardır kırmızının alında. Hayatın kendisi gibidir çünkü kırmızı. Aşk, heyecan, ihtiras, ihanet hepsi koyun koyuna... En çok da bülbülün gül sevdası. Hani sabahlara dek ağlarmış ya, kan kırmızı gözyaşları dökermiş ya aşkı uğruna. Neyse... Aslında en çok da geceler siyah olmasın, sevdalar kararmasın diye severim kırmızıyı...Yarin dudağından getirilmiş bir katre karanfildir kırmızı...Tan ağarırken, güneş batarken kırmızı...En çok da ölümden ağır gelen ayrılık kırmızı...Ben günü gelince sırtını dönüp gidecek aşklardan, aşıklardan çoktan geçtim. Ben en çok siyaha inat kırmızıyı sevdim...