Aslinda dilim varmiyor söylemeye bir Turkiye sevdalisi olarak ama gercek olan su ki sadece bize has olan ve de bizde olabilecek öyle haberler ve de olaylar varki, bu bölümde burasi Türkiye burda hersey olur türünden haberler bulacaksiniz.Erol BABA
KERİZ NE DEMEK? (13 ARALIK 2007)
Farsça kökenli bir kelime olan Keriz, çirkef pislik anlamına geldiği gibi,kumar eğlenti anlamına da gelir ama hepsinden öte toplum içinde kendini çok uyanık sanan ve de kolayca kandırılabilen insanlara da maalesef ki KERİZ denilmektedir.Keriz'in en çok bulunduğu ülkelerden biriside Cennet Vatan Türkiyemizdir.Osmanlılar döneminden beri sayıları hep artan bu KERİZLER, Cumhuriyetten sonrada KERİZLİKLERİNE devam etmiş ve bu KERİZLERİN sayesinde Türkiye'mizde yeni iş kolları doğmuştur.Bu iş kollarını tek tek saymayacağım ama en popülerlerinden biri olan MEDYUMLUK'tan kısaca bahsedeceğim.İnternette şöyle kısaca bir gezindiğinizde yüzlerce Medyum bozuntusuyla karşılaşmanız mümkün.Neymiş efendim her türlü derde deva oluyorlarmış.Yok ya o kadar çok biliyorsanız iddia oynasanız ya!Yok bunlar herbirşeyden haberdarlarmış,KERİZ söylüyor.İnanın Uzay Çağında halen bu saçmalıklara inanan yüzbinlerce KERİZ'le maalesef aynı havayı soluyoruz ve bu KERİZLER sayesinde bu şarlatanlar gemilerini yürütmeyi bırak köşeyi dönüyorlar.Onlarda biliyorlarki Türkiyede KERİZ yonca gibi biçtikçe çıkıyor,ne gerek var okuyup ilim irfan sahibi olmaya.Gerçi okumakda fayda etmiyor çünkü okumuş KERİZLERİMİZ de yok değil hani.Tahsil Cehaleti alır Eşşeklik Baki Kalır türünden ne okumuşlarımız var ben askerlik yaptığım dönemden bilirim.Ben sizleri bir kez daha uyarıyorum.Aklın yolu birdir,akıllı olalım,kısa yoldan köşeyi dönme sevdasına sakın ha kapılmayalım,biz KERİZ'likten vazgeçelim ki bu şarlatanların tamamı işsiz kalsın.Saygılarımla
TÜRBANLI KOMÜNİST (01 ARALIK 2007)
Sizin harbi kafanızda var,bundan iyiden iyiye eminim şimdi çünkü bakıyorumda köhnemiş zihniyetlerinizden vazgeçmek gibi bir niyetiniz yok ve anlaşılan hiç olmayacakta.
İnsanları dış görünüşüyle değerlendirme huyundan vazgeçmediğiniz sürece size kullanacağım sıfat çokı açık ve de nettir : GERİ ZEKALI....İnsanları saçına,başına,sakalına,küpesine,dövmesine vs. bakıp değerlendirmek de neyin nesi söylermisiniz? Adama taktığı küpeden dolayı kulp takarsanız,bıyık bırakmayı erkeklik sayarsanızz,her namaz kılanı müslüman,Ahmat Kaya'yı her dinleyeni Komünist sayarsanız siz tam bir geri zekalısınızdır demek.Ne yani bu kardeşimiz türban takıyor diye her anlamda sizin gibi düşünmek zorunda mı? Çevre kirliliği ve Nükleer Santrallara karşı düzenlenen eylemde Kızıl Gazete satmak türban takmasına engelmi teşkil ediyor.Siz ne zamanki bunları aşarsınız,Türkiye'de çok şeyleri aşar inancındayım ama sizin bu aklılla bunları çok kolay aşacağınıza inancım yok doğrusu.Saygılarımla.
Not.Fotoğraf Hürriyet
YAM YAM BUNLAR ( 27 KASIM 2007)
Adam yıldır birlikte yaşadığı imam nikahlı eşini kendini aldattığı gerekçesiyle vahşice öldürmüş,yakalanmış ve şu anda cezaevinde.Buraya kadarını anladık yani adamın yaptığını aklıselim birinin onaylaması mümkün değil.Ama benim canım Türkiyemde adama tebrik mesajları yağmış nerdeyse,bazıları şöyle başlıyor;
Yakışır abim...
Kim olsa aynısını yapar
Helal sana...
Ve daha neler neler,inanın bana insanlığımdan utandım yani şeriatla idare edilen ülkelerin vatandaşlarından ne farkımız var bizim.Biz adam olmayacağız ya ben ona yanıyorum.Saygılarımla
Yıl 1996
Prof. Necmettin Erbakan, Başbakan.
Prof. Tansu Çiller, Başbakan Vekili ve Dışişleri Bakanı.
Org. Yaşar Büyükanıt, Kara Harp Okulu Komutanı.
Kara Harp Okulu öğrencileri arasında 'irticai faaliyetlere karışan' kişiler bulunduğu yolunda ihbarlar vardır.
Okul Komutanı Büyükanıt Paşa, harekete geçer.
'İrticai faaliyeti yönlendiren lider kadrodan 9 öðrencinin' okulla ilişikleri hemen kesilir
.........
Harp Okulu'nda operasyon bitmez ve sıra müridlere gelir.
Operasyonun bu safhasında 'karşı hamle' gecikmez.
Okuldan atılacakların listesi, Harp Okulu istihbarat subaylarının kasası kırılarak çalınır.
Liste, bütün öğrencilerin soyunma odaları ile yastıklarının üzerine bırakılır.
Amaç, operasyonu deşifre edip önlemektir.
Liste Ankara'da bütün yayın organlarında elden ele dolaşır ama hiç kimse listeyi yayınlamaz.
Listeyi yayınlayan, Strateji Grubu'nun sadece abonelerine gönderdiği haber bülteni Gündem olur.
Gündem'in listeyi yayýnladığı o sayısı toplatılır.
Ancak Org. Büyükanıt kararlıdır.
Deşifre edilmiþ olsa bile, listedeki 90 öğrencinin okulla ilişiğini keser.
işte bu gelişme üzerine devletin üst düzeyinde kıyamet kopar.
Refah-Yol Hükümeti, Genelkurmay'dan Büyükanıt'ın kellesini ister.
Başaramayınca da Güneydoğu'ya 'sürülmesini' sağlar.
Yaþar Büyükanıt, Güneydoğu'ya gönderilir.
'Listeyi' yayınlayan gazeteci çok eskiden beri tanıdığı Büyükanıt Paşa'nın başına gelenlere çok üzülür;
en çok da meslektaşlarının 'Yaktın Paşa'nın başını' sözlerine.
Sonradan PKK'nın bir numaralı hedefi haline gelişi...
Son, Şemdinli İddianamesi vs...
.......
Org. Büyükanıt, Genelkurmay Başkanlığı yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Ama ne yolmuş değil mi?
'Mayınlardan' geçilmiyor!
10 Yıl öncesine projeksiyon tutmaya çalıştık.
Sanırıız...
Büyükanıt konusunda kafanızdaki bazı soruların cevapları bulunmuştur!..
Not:Kaynak belirtilmemiştir...Erol BABA
KURTLAR VADISI (28 MAYIS2006)
Samsun'da kız yüzünden Anadolu Lisesi öğrencisi 2 genci öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan, 19 Mayıs Lisesi son sınıf öğrencisi A.A., tek kişilik koğuşta psikolog gözetimine alındı. Psikologlar, çifte cinayetin ‘film karakterlerine özenme’ sonucu işlendiği kanaatine vardı.(Hürriyet)
Sen ne umutlarla büyüt yetistir memlekete hayirli bir evlat olsun diye geceni gündüzüne kat ordan POLAT bozuntusu birisi gelip okul yolunda yavrunun canina kiysin.Ben babayim..Allah kimselere yasatmasin böyle bir aciyi..Siz rahmetli olan o iki gencten birisinin annesi ya da babasi olsaydiniz ne yapardiniz?Zaten istim üsütünde olan aglamasida gülmeside tuhaf bir milletiz.Siz birde bu gencleri Kurtlar Vadisi türü dizi bozuntulariyla beslerseniz olacagi budur..Herkesi bundan böyle bu tür vurdulu kirdili dizilerden uzak durmaya davet ediyorum..Yetkililere sözüm yok..Onlarda bir gün ektiklerini biceceklerdir...Erol BABA
Tarih 28 Mart 1994
İstanbul Aksaray'da oto galerisi, yeleklerinin üzerinde "polis" yazan, 8 kişi tarafından basıldı. 42 yaşındaki galeri sahibi ve 32 yaşındaki yeğeni, dükkanda bulunan müşteriler ve konukların gözleri önünde, "karakola gitmemiz gerekiyor" diye alınıp götürüldü. Galeri sahibi daha önce de uyuşturucu kaçırdığı, PKK'ya parasal yardım ettiği iddialarıyla gözaltına alınmıştı. Bu nedenle karakola götürülmesini hiç yadırgamadı.
Ertesi gün
Kınalı - Sakarya TEM otoyolunda, Hendek gişelerine bir kilometre kala, şakağına sıkılan tek kurşunla öldürülen galeri sahibi ile kalbine üç kurşun sıkılmış, gözleri bağlı yeğeninin cesedi bulundu...O günler, PKK'ya yardým eden Kürt işadamlarının öldürüldüğü günlerdi...
Aradan yıllar geçti.
Öldürülen Kürt işadamının bir başka yeğeni bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın danışmanı.
Öyle sıradan bir danışman değil ama; 10 Aralık 2002 tarihinde, Beyaz Saray'da ABD Başkanı Bush ile AKP Genel Başkanı R.T. Erdoğan'ın yaptığı toplantıya katılan birkaç isimden biri. Babası milletvekili. Babasý bir dönem insan hakları meseleriyle çok yakından ilgiliydi; dernek başkanıydı; fırsat buldukça da İstanbul-Ankara belediyelerinin köprü, yol ihalelerini alırdı. Ailece S-300 Mercedese biniyorlar...
Danşþmanın üniversite mezunu bile olmadığı söyleniyor.
Başbakan Erdoğan'ın bu danışmana özel bir sevgisi olduðu biliniyor.
İki:
Bu danışman Güneydoğu'nun en büyük Kürt aşiretinin üyesi.
Dedesi ilk Kürtçe tiyatro eseri yazan bir edebiyatçý. Ehl-i Sünnet dergisinin sahibi. Türkçe-Kürtçe yayınlanan "Jin" dergisinin önde gelen isimlerinden. Danışmanın halası, faili meçhul bir cinayete kurban giden Kürt hareketinin önde gelen isimlerinden bir aydının eşi. Danışmanýn eniştesi öldürüldüğünde Abdullah Öcalan başsağlığı mesajı yayınladı. Öldürülen bu Kürt aydının yeğeni milletvekili de yine faili meçhul bir cinayete kurban gitti. Danışman yakın akrabaları gibi Doğu ve Güneydoğu'da gezmiyor. O'nun bir ayağı hep Amerika'da. Orada da sıradan yerlere gitmiyor. Örneğin bugünlerde, Florida TAMPA'da ABD Askeri Komuta Merkezi'nin bulunduðu Mac Dill Hava Üssü'ne sık sık uğradığı söyleniyor. Biliyorsunuz, ABD'nin Irak işgalini komuta ettiği 9 merkezden biri burasý. TÜSİAD üyesi bu danışman, Baþbakan Erdoğan' ın özellikle yurt dışındaki tüm resmi-özel görüşmelerinde bulunuyor.
Erdoðan'ın "aklının yarısı" olduğu iddia edilen bu danışman, işin tuhaf yanı, daha çok Korkut Özal'a yakın.
Üç:
Bu danışman aslen Diyarbakırlı. Ama doğum yeri başka. Fakat Kürt olduğunu saklamıyor. Gazi Üniversitesi Kamu yönetimi mezunu. Dil bilmiyor sayılır. Bir dönem radikal islamcıydı. Yaşar Kaplan'ın aylık Düşünce Edebiyat dergisinde editörlük yaptı. Buradan daha ılımlı, Ali Bulaç'ın Bilgi ve Hikmet Dergisi'ne geçti. Ali Bulaç sayesinde R.T. Erdoðan ile tanıştı. Sonra Yeni Şafak gazetesine geçti, köşe yazarı oldu. Bir ara Dinç Bilgin grubunda, sonra Aydın Doğan grubunda ve son olarak da Uzan grubunda çalıştı... Yoksuldu; üniversitede yurtta kalýyordu; şimdi lüks otellerden çıkmıyor, 100 bin dolarlık jeeplere biniyor. Bekar. Kırık bir aşk hikayesi var. Yazmam ama... Meclis kulisinde dedikodu yapmayı seviyor: iki yıl önce Lale Mansur ile flört ettiğini söylüyordu,şimdi de Deniz Akkaya ile 6 ay birlikte olduğunu... Sohbetleri renkli olsa da, AKP Grubu bu danışmaný hiç sevmiyor. Öyle ki, "Grupta ikinci tezkereyi geçirmek için, Amerikayı göklere çıkaran konuşmaya kızıp hayır oyu verdim" diyen AKP milletvekilleri var! Bu danışman-milletvekili Başbakan Erdoğan'a özellikle Ortadoğu konusunda danışmanlık yapıyor...
Dört:
Babasý Güneydoðu'da bir şehrin belediye başkanıydı. O ise Beyaz Saray'ın yeminli müşaviriydi. Nerden nereye... ABD vatandaşı olduğu iddia ediliyor. Ama şimdi o hem danışman hem milletvekili.
Uzatmayalım. Başbakan Erdoğan'ın tüm danışmanlarının Kürt olmalarý tesadüf mü? Öyle kabul edelim! Peki hepsinin bir şekilde ABD ile yakın temas içinde olmalarını nasıl açıklayacağız? Bilmem.
Ama bildiğim şudur: Ağrı Diyadin DEHAP ilçe Bakanı Mehmet Nuri Sarı'nın, Abdullah Öcalan'a, "Sayın" dediği için 2 yıl 1 ay hapse mahkum edilmesinin bugün hiçbir anlamı yoktur.
Türkiye, içindeki düşmanını yanlış yerlerde arıyor;
biraz kafasını kaldırıp yukarıya bakması gerekiyor...
NOT : HABER BANA e-maille gönderildiği için kaynağı hakkında bilgi sahibi değilim.Özür dilerim.EROL BABA
Bundan tam 10 yıl öncesine dönüyoruz: Yıl 1996